Anavatan Bursa

Anavatan partisi Bursa il başkanı Mustafa Muzaffer Nişancı
Anavatan partisi Bursa il başkanı Mustafa Muzaffer Nişancı şu anki içinde bulunduğumuz ekonomik dalgalanmalar için şunları söyledi, Türkiye ekonomisi ve hane halkları için zorlu bir dönemden geçiyoruz. Ekonominin tasarrufları harekete geçirme, yatırımları canlandırma ve uzun vade de kapsayıcı ve yoksulluğu azaltıcı bir büyüme sağlama yeteneğini yeniden tesis edebilmesi için enflasyonu kontrol altına alma çabalarında başarılı olmak ve yeniden yapısal politikalar üzerinde odaklanmak gerekmektedir. Anavatan partisi Bursa il başkanı Mustafa Muzaffer Nişancı sözlerine şöyle devam etti, Görünümdeki riskler aşağı yönlüdür.

Bunlar arasında yurt içinde ve dünyada pandemi den kaynaklı yaşanan olumsuzluklar, iklim değişikliği ile ilişkili afetler, küresel ekonomi düzeyindeki muhtemel fiyat baskıları ve tedarik zinciri kesintileri, gelişmiş ülkelerdeki faiz oranı sıkılaştırma beklentileri ve bunun sonucunda küresel likidite koşullarının sıkılaşması sayılabilir. Türkiye’nin küresel rekabet gücünü iyileştirmenin üzerinde odaklanmak da Türkiye’nin düşmekte olan yabancı doğrudan yatırım gidişatını tersine çevirebilir ve yabancı doğrudan yatırım seviyesini diğer büyük gelişen piyasalar ile benzer seviyelere yükseltebilir. Rapora göre, Türkiye ayrıca AB’ye ihracatını etkileyecek olan AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın etkilerinin öngörülmesinde ve bunlar doğrultusunda hazırlıkların yapılmasında da ilerleme kaydedecektir. Para politikası ayarlarında sıklıkla yapılan değişiklikler, ve geçtiğimiz Eylül ayından bu yana gerçekleştirilen bir dizi faiz indirimi, Türk Lirası’nın tarihteki en düşük seviyelere inmesine ve enflasyonun rekor seviyelere yükselmesine yol açmıştır. 2021 yılında ihracatta ciddi bir artış yaşanmasına rağmen, bu zorluklar yoksul hane halkları için reel gelirleri aşındırmıştır. Anavatan partisi Bursa il başkanı Mustafa Muzaffer Nişancı COVID-19 pandemisi de soruna katkıda bulunmuş ve yoksullukla mücadeleyi olumsuz etkilemiştir.

Pandemi ile ilişkili mali destek tedbirleri bu etkilerin biraz hafifletilmesine yardımcı olsa da, pandeminin 2020 yılında yaklaşık 1,6 milyar insanı daha 5,50 dolar yoksulluk sınırının altına ittiği ve Türkiye’nin 2019 yılında yüzde on olan yoksulluk oranını yüzde on iki ye yükselttiği tahmin edilmektedir. Ayrıca, her ne kadar gelir desteklerinin ve tüketim sepetindeki değişikliklerin bu etkiyi hafifletmesi mümkün olsa da, Türkiye de tüketici fiyatlarındaki yüzde birlik bir artışın yoksul sayısını yüzde iki arttırdığı tahmin edilmektedir. Resmi istatistiklere göre Ocak 2021’de yüzde on beş olan yıllık enflasyonun Ocak 2022 itibariyle yüzde kırk sekize yükseldiği düşünüldüğünde, yoksulluk oranının 2021 yılında yüksek seviyelerde seyretmiş olması muhtemeldir. Yüksek ve kalıcı enflasyon orta vadedeki temel makroekonomik zorluk olacaktır. . Anavatan partisi Bursa il başkanı Mustafa Muzaffer Nişancı Türkiye’nin mali duruşunun ki bu geleneksel olarak ekonomi için güçlü bir çıpıdır da Türk Lirasını istikrara kavuşturmak ve enflasyonu düşürmek için alınan istisnai önlemlerden dolayı baskı altına girmesi muhtemeldir.

Rapor, para politikasının normalleştirilmesine, mali sürdürülebilirliğe öncelik veren bir maliye stratejisine, pandemi ile ilgili acil sağlık sistemi ve sosyal koruma ihtiyaçlarının karşılanmasına, kırılgan durumdaki hane halklarına ve şirketlere yönelik iyi hedeflenmiş kamu transferlerine ve gelir üretmek amacıyla vergi tabanını genişletmeye yönelik çabalara duyulan ihtiyacı vurgulamaktadır. Ama buradaki asıl sorun Türkiye ekonomisinin kalıcı hasar görmüş alanları. Eğitimden tutun da sanayi yapısı, bugün hükümetin üzerinde çok durduğu cari denge meselesine kadar ciddi sorunlarımız var. . Anavatan partisi Bursa il başkanı Mustafa Muzaffer Nişancı hatırlatırki Bir tarafıyla hükümet aslında iyi bir şey denemek istiyor ama yanlış zamanda deniyor. Türkiye’de cari açık sorununu çözebileceğimiz zamanlar vardı. O zaman yapmadık ama bunu çok uygunsuz zamanda yaptıkları için click here bize zarar veriyor. Bir değişimde hükümetin altı-dokuz aylık iyileşmeden sonra bu sorunlara kalıcı çözüm üretmek için neşteri eline alıp almayacağına bağlı olarak biz bu soruya yanıt verebiliriz.

Eğer yeni hükümet kim olursa olsun, sermaye girişleriyle bir süre rahatlık sağlayıp sorunları çözmezse aynı sorunlar devam eder. Ama Türkiye ekonomisi son beş yıldır ciddi hasar aldı, bunu düzeltmek de bir iki günle olamayacak. Ama bir şekilde sistem devam eder. Bu sistemde de inanılmaz hasar görmüş, işini, işletmesini kaybetmiş insanlar ortaya çıkar. O insanlar ciddi sosyal sorun demektir. . Anavatan partisi Bursa il başkanı Mustafa Muzaffer Nişancı son olarak diyorki Yani geriye dönüp işi buraya getirmeden, o faiz seviyelerine gitmeden, birileri batmadan, birileri de işsiz kalmadan bu sorunları çözmeye odaklanmak gerekir. Ama şu anda hükümetin ortaya koyduğu politikaya Türkiye vatandaşlarının dayanabilecek takati yok. Çünkü son beş yıldır ciddi gelir erimesi yaşamış, ciddi hayat pahalılığıyla karşılaşmış ve zaten iş bulmakta güçlük çeken, gelirinden mutsuz olan milyonlarla karşı karşıyayız.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *